Çocuklarda gelişim dönemleriyle bağlantılı olarak farklı davranışlar ortaya çıkabilmektedir. Çocuklar kendilerini etkili ifade biçimi olarak olumlu/uyumlu davranışlar seçebilecekleri gibi bir keşif davranışı olarak olumsuz davranışlar da sergileyebilirler. Olumsuz davranışlar ise her çocukta farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Kimi çocuk arkadaşlarına veya çevresindeki diğer bireylere şiddet uygular, bir şeyler fırlatır, fiziksel olarak zarar verir kimi çocuk fiziksel zarar vermeden düşmanca oyunlar oynar, sosyal çevresine karşı geçimsizdir veya oyuncaklarını, eşyalarını kırar. Bu çocuklar kurallara uymakta zorluk yaşayabilirler. Yetişkinler onlara ceza verseler de bu çocuklar cezadan kısa süreli etkilenir veya hiç etkilenmezler.
Olumsuz davranışlar genellikle çocukların duygu veya düşüncelerini ifade etme çabalarıdır. Verimli bir şekilde ifade etme şansı bulamayan, nasıl ifade edeceğini bilemeyen çocuklarda olumsuz davranış geliştirme ihtimali ortaya çıkar. Aile ile verimli vakit geçirme pek çok olumsuz davranışı önlemenin ön koşuludur.
Peki, nasıl verimli zaman geçirebilirsiniz?
Birlikte oyun oynayarak, ortak kararlar vererek, kitap okuyarak, çocuğun yaşına uygun filmler izleyerek, birlikte mutfakta bir şeyler hazırlayarak çocuğunuz ile kaliteli vakit geçirebilirsiniz. Ailesi ile kaliteli vakit geçiren çocuklar ailelerine yaşadıkları olayları anlatmaya, duygu ve düşüncelerini açmaya meyilli olacaklardır. Çocuğun duygu ve düşüncelerini fark eden yetişkinlerin müdahale etmesi daha kolay olacaktır.
Kendini ifade etme ihtiyacının yanında genel olarak çocuklardaki olumsuz davranışlara sebep olabilecek olası etmenlere şu şekilde örnek verilebilir ;
• Olumsuz davranışın – özellikle saldırgan davranışların ebeveynler tarafından onaylanması,
• Çocuğun yetişkinler tarafından katı ceza, anlayışsızlık ve yetersiz sevgi görmesi,
• Anne veya babanın uzun süreli yoklukları,
• TV, sosyal medya vb. kitle iletişim araçlarının olumsuz etkisi,
• Ebeveyn tutumlarının olumsuzluğu/ yanlışlığı, çocukla etkili bir iletişime sahip olmama,
• Çocuğun evde şiddete tanık olması veya şiddete uğraması,
• Yetişkinlerin olumsuz davranışa tutarsız tepkiler vermesi.
Olumlu Davranış Geliştirme Sürecinde Neler Yapılabilir?
Olumlu davranış modeli oluşturmak: Olumlu davranış geliştirme sürecinde öncelikle anne babaların çocuklara olumsuz davranış modeli olmaması gerekmektedir. Örneğin, evde şiddet/saldırganlık durumlarına şahit olan, maruz kalan çocuklar bu tutumları model alarak kendileri de sergilemeye başlarlar. Evde bu davranışları görmeyen ve kendisi olumsuz davranış sergilediğinde net ve kararlı bir duruş ile karşılaşan çocuklarda olumsuz davranışın sönmesi çok daha kolay olmaktadır.
Kararlı ve tutarlı duruş göstermek: Çocuklar olumsuz davranışlar sergileyerek kendi istediklerini yaptırmaya çalışabilirler. Bu gibi durumlarda davranışın sonlanması için istediği yapılan çocuklarda olumsuz davranış o an için sonlansa da bu kesin bir çözüm yerine anlık bir çözüm olacaktır. İstediğine ulaşabildiğini gören çocuk farklı zamanlarda farklı isteklerine ulaşmak için yine olumsuz davranışlar sergileyecektir ve olumsuz davranış pekişmiş olacaktır. Ancak, olumsuz davranışın karşısında kararlı bir duruş gören ve istediğine bu davranış sayesinde ulaşamayan çocuklar davranışı azaltmaya meyilli olacaklardır.
Davranışa yönelik zamanında tepki vermek: Çocuklar olumsuz davranışlar gösterdiğinde anında tepki verilmelidir. Olayın yaşandığı anda bir tepki gören çocuk karşısındaki yetişkinin tepkisini kolaylıkla davranışı ile ilişkilendirebilecektir. Verilen tepkilerde yetişkinler sakin kalmalı, aşırı duygusal tepkiler yerine ben dilini kullanarak “Bu davranışın beni çok üzdü.” vb. cümlelerle kendi duygu ve düşüncelerini çocukla paylaşmalıdır. Anne-babanın tepkisi kesinlikle şiddet içermemelidir. Anne-baba sevgisi, ilgisi azaldığında ve fiziksel cezalar uzun süre devam ettiğinde çocuklarda olumsuz davranış azalmak yerine artacaktır.
Tartışma ortamını yönetebilmek: Çocuk gergin ve sinirli bir şekilde olumsuz davranışları gösterirken onunla kesinlikle tartışmamak gerekmektedir. Öncelikle çocuğun sakinleşmesi beklenmeli ve daha sonra davranışı ile ilgili konuşulmalıdır. Bu konuşma sırasında çocuğa verilen mesajların, müdahalelerin kişiliğine değil davranışlarına yönelik olması çocuğa kendini kabul edilmiş ve desteklenmiş hissettirirken kabul edilmeyen davranışı kendisinden ayrıştırmasını da kolaylaştırır. Bu süreçte aynı zamanda çocuk kendisini değersiz hissetmez ve etiketlenmesinin önüne geçilmiş olunur. Genel kişiliği zedelenmemiş çocuk kendisine yapılan müdahaleyi kabul etmekte daha açık davranır.
Davranışların sonuçlarını deneyimlemesine izin vermek: Çocuğa olumsuz davranışın sonuçları olduğunu göstermek, anlatmak çocuk için daha somut bir bilgi olacaktır ve anlaması kolaylaşacaktır. Örneğin, bir oyuncağını kıran çocuk o oyuncağın bir daha tam olarak eskisi gibi olmayacağını fark ettiğinde davranışının sonuçları ile de yüzleşmiş olur. Davranışın dezavantajlarını gören ve anlamlandıran çocuğun olumsuz davranışlarında azalma olacaktır.
Olumlu davranışları pekiştirmek: Çocuğu olumsuz davranışı yapmadığında da sözel olarak ödüllendirmek başarı hissini çocuğa yaşatacaktır. Aynı zamanda çocuğun olumsuz davranışlarının dışında olumlu davranışlarını pekiştirmek, sözel olarak fark ettirmek çocuğa iyi yanlarını da tekrar hatırlatmış olur ve “Sen sadece olumsuz davranışlarından ibaret değilsin.” mesajı verir. Diğer yandan da çevrenin ilgisini çekmenin, kendini ifade etmenin farklı yolları olduğunu da fark etmiş olur. Çocuğa yaşına uygun sorumluluklar vermek, yapabileceği görevlerin verilmesi de hem pekiştirmeye yönelik olumlu davranışlar ortaya çıkarır hem de çocuğa da başarma duygusunu da yaşatmış olur.
Mini Kulüp Çocuk Evi Psikolojik Danışmanları