Çocuğun Davranışlarına Sınır Koyabilmek

Çocuğun Davranışlarına Sınır Koyabilmek

Çocukların gelişimsel sürecinde keşif davranışları yer almaktadır. Çünkü çocukların ana motivasyonu meraktır. Merak da keşfetmeyi beraberinde getirir. Neyin uygun olduğunu, neyin yapılmaması gerektiğini, sosyal ve aile düzenini anlamak için birçok davranışı çevresini keşfetmeye programlıdır. Çocuklara sınır koyduğumuzda, kaotik ve karmaşık olabilecek bir dünyada tahmin edilebilirliği ve güvenliği keşfetmelerine yardım etmiş oluruz. Çocukların sınırlara, rehberliğe ve yapıya ihtiyacı vardır.

DUYGULARINI KABUL EDEREK REDDETMEK
Çocuğunuzun sahici bir istekte bulunmadığından ve bu isteğin haklı bir gereksinime dayanmadığından eminseniz bu isteği reddetmeyi bilmek kuşkusuz faydalıdır. Pek çok ebeveyn sarsacağı, acı çektireceği veya sevgisini kaybedeceği korkusuyla çocuğunu reddetmeye cesaret edemez.

Çocuğunuzun, öfkesini göstermeye hakkı vardır; bu düş kırıklığı karşısında hissedilen doğal bir duygudur. “Doğru, istediğin şekerlemeye ulaşamamak seni gerçekten hayal kırıklığına uğrattı/üzdü” benzeri bir yaklaşım sergilemek, çocuğunuza isteklerine hak verildiğini ve anlaşıldığını hissetmesine yardımcı olur.

YASAKLAMAKTANSA TALİMAT VERMEK
Sınırlamak, izin vermek ve bilgilendirmek yasaklamaktan daha etkilidir.Çocukların davranışlarını dikkatleri belirler. O halde kafalarında oluşturduğumuz imgeler aynı zamanda onlar adına belirlediğimiz amaçlardır. İzinler çocuğu dikkatini istenen davranışa, yasaklar ise istenmeyen davranışa odaklar. Henüz dikkat becerisi yeterince gelişmediği için arada sırada hatırlatmak yeterlidir.

Yetişkinlerin koydukları sınırlar, çocuğu durdurur ve güven verici olur. Çocuklar olumsuz cümleleri kavramsallaştırmakta zorlanırlar. Yapmasını istediğiniz şeyi söyleyin. Örneğin “onları yere atmak yerine onları buraya (masa, koltuk, odası vb.) koyabilirsin.”

TEK SÖZ YETER!
Talimat verdiğinizde çocuğunuzun bunu hatırlaması için tek söz yeterlidir. Tek sözcük beyindeki karmaşık sistemi devreye sokmadan eyleme geçmesini sağlar.

Söz konusu küçük çocuklar olduğunda sözel uyaranla dikkatini yöneltmesi ve sürdürmesi zor olur. Yanına gidip, görüş alanına girmek nazikçe dokunarak istediğinizi söylemek, gerekirse yapılacak şeyi göstermek gerekir.

SORUMLULUK VERMEK
Genellikle soru sormak harikalar yaratır çocuğunuzun neredeyse anında beyninin ön kısmını harekete geçirir; durumu inceler ve bazen sizin bile aklınıza gelmeyecek çözümler bulabilir.

BİLGİLENDİRMEK
Çocuğunuza emir vermek yerine bilgi vererek beyninin ön kısmını harekete geçirirsiniz. Bunun iki avantajı vardır: Çocuk kendini özne olarak görür ve dolayısıyla karşı çıkmaya da gerek duymaz. Bu sayede zekasını ve özerk karar verme sistemini geliştirir.

Mini Kulüp Çocuk Evi Psikolojik Danışmanları